İflaslarımı sunuyorum iflastayım evet
Bir çam ağacıymışcasına düşüyor kozalaklarım
Hayat trenleri geçiyor gözlerimin önünden
Kopuyor sayfalarım kökünden
Kader senle kaç kez anlaşmalıyım?
Anılarımla küstüm bugün senle barışmalıyım
Ve yarışmalıyım elbette zaman son gaz köklemişken
Kabuk tutmuş kalbimi bir hekime sardırmalıyım.
Şeytan söyle köpeklerine bizden uzak dursunlar
Jandarmaya haber verin kardeşimi bulsunlar
Eşrafıma el süreni ellerinden vursunlar
Bıktım pislik insanlardan yeter artık dursunlar
Savaş ne zaman biter içimdeki savaş daha vahim
Benim sesim titriyor barut yüklü kalemim
Alevden korkan yok varsın tutuşsun
Evimden sağ çıkan varsa bir yadigarım bir kalemim
Nasıl edeyim sildim kaç sayfayı bilsen
Nasıl giderim nasıl giderim bu şehir benim değil mi?
Kime diyeyim kime diyeyim derdimi bilmez alem
Tufanın içimi dışıma savursun
Acıtır içimi bitmez hikayem
Karanlıklar prensi adım Reyhan ben geldim
Karanlıklar getirdim kendi karanlığımdan sana
Şu ağaçtan sarkan dala yavaşça uzansana (lütfen)
Dünyamda hiç beyaz yok karanlık ve kapkara
Satırlarla boyandık her satır başında
Azrailde gelse şimdi beklesin kapımda
Hüznü litrelerce içtim sarhoşum birazda maalesef
Kafam döner ve ruhum hayli depresif kıvamda
serçeye saldıran akbabaların kellesini almalıyım
Başımı alıp rüzgarsız bir yöne kaçmalıyım
Domuzların derdi başka söyle lan yanlışmıyım
Masumlara yuh çekip zalimi alkışlayın
Hain oyunlardan sonra düze çıkan yollarda var
Zaferi hırsla besleyen yarına naim yaşar
Zalimden çıkan ne varsa birgün zindanlara talimdir
Düşmanlarımı sormayın benden daha salimdir.
Çocuklara özgürlük verin..!!