"Dörtnala gelip Uzak Asya!dan
Akdeniz!e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak
bu cehennem, bu cennet bizim
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin İnsanın İnsana kulluğunu, bu davet bizim...
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine
bu hasret bizim..." nazım hikmet ran
eledim eledim önlük eledim
aynalı beşikte yavrum bebek eledim
büyüttüm besledim asker eledim
gittide gelmedi yavrum buna ne çare(2x)
"Ufacık bir maçka deresiyim
İki dağın arasından akarım
Nice pınar suyu karışır mayama
Çocuklar yüzmeyi bende öğrenir
Bende öper gibi ayaklarını yıkarım
Yaz başlarında bişey bulanık aksamda merak etmeyin
Tertemiz köpük akarım
Ufacık bir maçka deresiyim
Ama
Doğrudan denize akarım
Denize"
Bir güzel simâdır aklımı alan,
Aşkın ateşini yavrum sineme saran.
Bizi kınamasın ehl-i din olan.
Gitti de gelmedi yavrum buna ne çare...